Connect with us

DEVA

İdris Şahin’den Büyük Kongre Öncesi FLAŞ Açıklamalar…

Published

on

DEVA Partisi Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı İdris Şahin, 1. Olağan Büyük Kongre sürecine ilişkin VOA Türkçe’nin sorularını yanıtladı.

Şahin yaptığı açıklamada, “Türkiye’nin en çok ihtiyaç duyduğu şey “korkmadan özgürce konuşabilmek, Türkiye’nin kardeşliğe, toplumsal barışa ihtiyacı var.’ dedi. Mevcut iktidarın şu anda sade e Londradan, NewYorktan gelen tefecilerin cebini doldurduğunu, Hükümet, çiftçiden işçiden alıp, tefecileri doyuruyor” şeklinde 1 açıklama yaptı.

DEVA Partisi kongrede hangi mesajları verecek?

“Şimdi biz 84 milyonun kardeşçe yaşayabileceği üretim odaklı ve ülkede bolluk ve refah odaklı bir yönetim tarzını sergileyeceğimizi bu kongreden bütün Türkiye’ye ve dünyaya ilan edeceğiz.

Kendi yazmış olduğu kurallara bile sadık olmayan bir yönetim anlayışının dışarıda 10 kuruşluk bir itibarı olmaz. Aynen bugün yaşadığımız Türkiye gibi. Dolayısıyla uluslararası sözleşmelere de, kendi Anayasa’mıza da, yasalarımıza da bağlı bir hukuk devletini en büyük güvence olarak milletimizin önüne sunacağız. Bunun dışında da israfı önlemek için her türlü adım atacağımızı ifade edeceğiz. Esnafa, çiftçiye, asgari ücretliye olmayan kaynaklar maalesef bir kısım isimlerce hoyratça para harcanması için var.

Türkiye’de herkesin lal olduğunu görüyoruz. Basın mensuplarına yapılan baskı, ekmekleriyle oynanmış olmasından kaynaklı olarak da Türkiye’de tek sessizlik yaşanıyor. Buna karşı sesimizi yükselteceğiz.

Herkesin hakkına hukukuna göz dikmeyen bir yönetim anlayışı ile Türkiye’nin kaynaklarını üç beş tane müteahhite değil 84 milyon vatan evladına eşit bir şekilde paylaştırabilecek ortamı tesis etmek için DEVA Partisi elbette ki bu kongreden çok sıcak mesajlar verecek.”

“Türkiye’nin bir demokratik hukuk devleti olduğunu bir türlü hazmedemiyorlar”

VOA: Kongrenizde hangi sloganları duyacağız, olası seçimler için nasıl mesajlar vereceksiniz?

“Şimdi Türkiye’nin en büyük sorunu ülkenin rahatlıkla kendini ifade edememesinden kaynaklanan sorunları. Dolayısıyla ‘Herkes konuşacak Türkiye kazanacak’ diyoruz. ‘Korkma Türkiye’ sloganımız var. Meclis’te ilk defa uzunca bir süredir bütün siyasi partilerin ortaklaşa almış olduğu bir kararla da sanki bizim sloganımızın çatısını inşa eder gibi 2021 yılında İstiklal Marşımızın yazarı Mehmet Akif’in yılı olarak değerlendirdiler ve ‘Korkma’ ile başlıyor İstiklal Marşı’mızın ilk cümlesi. Bize müracaat eden isimler üzerinden 40 bin kişiye mektup gönderilmek suretiyle kapsamlı bir kanaat belirleme anketi yapıldı. Bu çalışmaya 18 bin kişi dönüş yaptı. Burada Türkiye’nin bir korku iklimi içerisinde olduğu öne çıktı. ve bunun üzerine de Korkma Türkiye diyerek sayın genel başkanımız yola çıktı, ‘Türkiye’nin devası hazır’ dedi.

Siz hastalığınızı kabul etmediğiniz müddetçe reçete yazmak ve tedavi etmek mümkün değil. Mesela Sayın Cumhurbaşkanımız (Erdoğan) ‘faiz sebeptir enflasyon bunun sonucudur’ diyordu ama bugün itibariyle özellikle böyle bir durum olmadığı son 1 ayda görüldü. Keşke bu yollara tevessül etmeden ülkede güven ortamını tesis etmek bakımından hukukun önemini anlamış olsalardı. Şu anda ülkeyi yönetenlerin en büyük sıkıntısı: Türkiye’nin bir demokratik hukuk devleti olduğunu bir türlü hazmedemiyorlar. Yazılı bir anayasamız varsa herkes bu anayasanın emrettiği hususlara uymakla yükümlüdür Anayasa Mahkemesi’nin kararlarının yargı yürütmeyi ve yasamayı bağlayacağı ana hükümdür. Kimse Anayasa Mahkemesi’nin kararını ben uyumuyorum diye keyfi olarak geri çevirme lüksüne sahip değildir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin vermiş olduğu kararlarda olduğu gibi çünkü biz 2004 yılında AB ile uyum süreci içerisinde uluslararası sözleşmelerin iç hukukumuzun üstünde olduğunu kabul etmişiz ve bunu da parlamentomuzdan geçirmişiz. Dolayısıyla şimdi bizim ‘Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararına uymuyorum. Onlar kim? İç hukukumuza karışamaz’ deme lüksüne sahip değiliz.

Şu anda kısmen Avrupa’dan, yabancı ülkelerden Türkiye’ye para akışı gerçekleşiyor. Ama bunun bir tek sebebi var kısa zamanda faizde yüksek meblağ almak için. Gerçek anlamda yatırım amacıyla Türkiye’ye hiçbir yabancı sermaye girmiyor. Bu faizler sizden bizden, çiftçiden, memurdan ve esnaftan gidiyor. ‘Faizle mücadele edeceğim’ diyerek yola çıkanların bugün milletimize ödettirdikleri faiz oranları ortada. Yaklaşık 2 yılı aşkın süren faiz inadı 140 milyar dolar Türk parası rezervlerini yaktı. ‘Günah Keçisi’ olarak Sayın Berat Albayrak gösteriliyor.” dedi.