Connect with us

YAZARLAR

Benjamin Franklin Urfa’ya Başkan olarak atansaydı, sizce yapacağı ilk iş ne olurdu?

Published

on

Av.Kemal AKALTUN

Elektrik, insanoğlunun yaşamına M.Ö.600’lü yıllarda Yunanlılar tarafından keşfedilerek girmiş ama bugünkü modern elektrik kullanımının temelini 1752 yıllarında yaptığı çalışmalarla Benjamin Franklin atmıştır. Devamında Alessandro Volta, Thomas Edison gibi mucitler büyük katkılar sağlayarak, elektriğin kullanılmasına, üretilmesine katkı sunmuşlardır.

Uzay çağında olduğumuzu her fırsatta dile getiriyoruz. Uzaya gönderilen sayısız uydular, roketler gündemimizi meşgul etmektedir. Ama Şanlıurfa ve çevre illerinde yaşanan gelişmeler bu gündemin çok ötesinde. Felaket yılı ilan edilen 2020’yi geride bırakmak üzere olduğumuz günlerde halk büyük bir sorun ile boğuşmaktadır. Aslında bugünün sorunu olmayan bu çare bulunmaz zannedilen dert nedir peki? Maalesef elektrik sorunu. Elektriğin bir sorunu yok aslında. Neden mi? Çünkü; Şanlıurfa’nın Bozova ilçesinde bulunan Atatürk Barajı Hidroelektrik Santrali, Türkiye’nin en büyük Hidroelektrik santrali konumundadır. Günlük ürettiği elektrik, yaklaşık olarak 2.500.000 konutun günlük ihtiyacını karşılayacak seviyededir.

Türkiye’nin en büyük elektrik santralinin bulunduğu bir şehirde hala neden elektrik sorunundan bahsediyoruz? Cevap çok basit aslında. Elektrik dağıtımını yapan bir kurum var: DEDAŞ. Maalesef insanlara işkence etme seviyesine gelmiş bir kurum pozisyonuna geçmiş durumda. Özel bir kurumun hala bu denli olumsuz etkisinin konuşulduğu bir durum neden ortaya çıkmıştır? Ne gibi sorunlar yaşanmaktadır?

Türkiye bir tarım ülkesi olarak bilinmekte ve özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesinde çok verimli tarım arazileri bulunmaktadır. Şanlıurfa, Mardin ve çevre illerde yoğun bir tarım üretimi söz konusu. Görüştüğümüz birçok çiftçi Dedaş denilen bu özel kurumun adeta bir örgütlü mafyaya dönüştüğünü belirtmektedir. Abone olmamasına, arazisinden elektrik direği geçmediği halde, hiçbir şekilde elektrik borcu bulunmamasına rağmen ağır cezalar ile karşılaştığını belirten çiftçiler üretime devam edemeyecek noktaya getirildiklerini beyan etmişlerdir. Devlet tarafından ödenen Tarımsal Destekleme Ödemesi, ödemenin yapılacağı tarihte elektrik dağıtım şirketinin bankaya bildirimi sonucu çiftçilerin hesabına bloke konularak ödeme yapılmasının önüne geçilmektedir. Hatta ilgili kurum işi o kadar ileri noktaya taşıyor ki, borcu olsun olmasın tüm çiftçilerin hesabına bloke koydurarak, “Borcu Yok” kağıdı bankaya iletildiği takdirde bloke kaldırılması sistemini yerleştiriyor.

Türkiye bir hukuk devletidir. Hukuk devletinde bir borcu tahsil etmek için öncelikle icra takibi yapmanız gerekiyor. İcra takibine itiraz olmadığı veya ödeme yapılmadığı zaman kesinleşmez. Öncelikle kesinleşmesini beklemeniz  gerekecek ve akabinde banka hesaplarına bloke koydurma hakkınız doğacaktır. Ama Dedaş, halka ve özellikle de çiftçilere çoğu zaman kafasına göre cezalar kesmekte ve itirazları hiçbir şekilde değerlendirmemektedir. Birçok vatandaş şişirilmiş faturalarla karşılaşmakta, ilgililerle görüşme sağladığında kendisine yazılan cezanın daha az miktarı ile borcunu kapatabileceğini belirtmektedir. 2017 yılında o zamanın Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının yayınladığı TARIMSAL SULAMAYA İLİŞKİN ELEKTRİK BORCU BULUNAN ÇİFTÇİLERE BU BORÇLARI ÖDENİNCEYE KADAR 2017 YILINDA TARIMSAL DESTEKLEME ÖDEMESİ YAPILMAMASINA İLİŞKİN UYGULAMA TEBLİĞİ ile çiftçilerin hesabına bloke konularak, Dedaş’a borçlarının tahsili ile blokenin kaldırılmasını düzenlemiştir. Bu çok büyük mağduriyetler yaratmıştır.

Halk özel bir kurumun insafına terk edilmiş ve çok ilginçtir yeterli denetim yapılmadığı için insanlar isyan noktasına gelmiştir. Hatta öyle ki yakın zamanda Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde sık sık elektrik kesintisinin yaşanmasına tepki göstermek için “Elektrik duasına çıkan Kırsal Karıncalar Mahallesi sakinleri” bir nevi protesto etmişlerdir. Uzaktan eğitime erişimde güçlük çektiklerini belirten köylüler, ilginç bir soruşturmaya da konu olmuşlardır. Elektrik duasına çıkan köylüler hakkında Dedaş halkı kin ve düşmanlığa tahrik ettiğini gerekçe göstererek suç duyurusunda bulunmuş, akabinde Suruç Cumhuriyet Savcılığının, elektrik duasına çıkan 15 köylü hakkında soruşturma başlattığı belirtildi.

Bir özel kurum, devletin tüm imkanlarını kullanarak, halka karşı zulüm noktasına varacak eylemlerde bulunmamalıdır. Devletin denetim mekanizmaları ve özellikle de siyasetçilerin bu konuya bir an evvel bir çözüm bulması gerekmektedir. Benjamin Franklin bugünü görebilseydi muhtemelen çalışmalarını durdururdu. Dileğimiz odur ki, 2021 yılında bu ve buna benzer sorunları konuşmak yerine; sanattan, kültürden ve koronasız kaliteli bir yaşamdan bahsederiz.

“Nefretiniz elektriğe dönüştürebilseydi, tüm dünyayı aydınlatabilirdi.”– Nikola Tesla