Published
2 years agoon
By
Muhammed DosMuhammed Dos
Hayatın her alanında bir çok sorun yaşayan muhterem Şanlıurfa’lılar son zamanlarda büyükşehir Belediyesi ile olan sorunlarını dile getirmeye başladı.
Biz de araştırıp öğrenmek istedik. Belediye nedir? Ne yapar? Şanlıurfa’lı, belediyesinden ne bekliyor?
İşe “Belediye kanunu” ile başladık.
Belediye kanununda belediyenin görev, yetki ve sorumlulukları kısmında belirtilen kısmı size aynen aktarıyorum.
“Belediye öncelikle imar, su ve kanalizasyon, ulaşım gibi kentsel alt yapı; çevre ve çevre sağlığı, temizlik ve katı atık; zabıta, itfaiye, acil yardım, kurtarma ve ambulans; şehir içi trafik; defin ve mezarlıklar; ağaçlandırma, park ve yeşil alanlar; konut; kültür ve sanat, turizm ve tanıtım, gençlik ve spor; sosyal hizmet ve yardım, evlendirme, meslek ve beceri kazandırma; ekonomi ve ticaretin geliştirilmesi hizmetlerini yapar veya yaptırır.”
Şanlıurfa’nın en büyük sorunlarından olan su ve kanalizasyon sorunu, kentsel altyapı sorunu, temizlik ve katı atık sorunu yıllardır devam ediyor. Belediyeyi yönetmek için oy isteyen başkanların vaadleri doğrultusunda heyecanlansak da bu sorun çözülecek gibi durmuyor. Kanunda ilk sırada belirtilen sorumluluk olan imar konusunda vatandaş, Şanlıurfa büyükşehir belediyesine neden kızgın? Gelin biraz daha detaylı inceleyelim.
Son zamanlarda CHP İstanbul milletvekili ve hemşerimiz Mahmut Tanal’ın, Şanlıurfa büyükşehir Belediyesi’nin, Belediye başkanı Zeynel Abidin Beyazgül ve ekibinin usulsüzlüklerini dile getirmesi ile başlayan polemikler hız kesmeden devam etmiş, kentten bir çok vatandaş Twitter üzerinden Tanal’a destek vermişti.
Tanal sosyal medya üzerinden yazılar ve belgeler ile belediyeye yüklenirken belediye halkla ilişkiler sorumlusu WhatsApp üzerinden paylaşım yaparak çevresini sosyal medya üzerinden Tanal’a yüklenmeye davet ediyordu. Büyükşehir belediye başkanı Beyazgül ise Tanal’ın olmayan kızının ne iş yaptığını araştırmaya koyulmuştu. Belediye başkanının ekibi tam gaz Mahmut Tanal’a gerçek dışı ithamlarla saldırıyorken Tanal, yine sosyal medyadan 5 dönümlük parkın “İlgi okulları” hizmetine verilmesi ve okulun Şanlıurfa Kent konseyi başkanı Adil Saraç’ın oğlunun okulu olması ile ilgili Tweet’ler atarak soru sorması olayları daha da karmaşık hale getirdi.
İmar konusunda Şanlıurfa’nın canı çok yandı hâlâ da yanıyorken biz bir de sağlık konusuna bakalım.
Yine belediyecilik kanununa baktığımızda
Belediye, sağlıkla ilgili her türlü tesisi açabilir ve işletebilir. Maddesini görüyoruz.
Devamında diyor ki;
“Hizmetlerin yerine getirilmesinde öncelik sırası, belediyenin malî durumu ve hizmetin ivediliği dikkate alınarak belirlenir.” Yani Covid-19 pandemisi döneminde sağlık ile ilgili atılacak adımlarda belediyeye yetkisinin bulunması ve hatta ivedi bir durum olmasına rağmen belediyenin ısrarla bu konuyu görmezden gelmesine de anlam veremiyoruz.
CHP Haliliye ilçe başkanı İbrahim Halil Alagöz’ün Tabipler odasına da danıştığı ve bu ivedi bir ihtiyaç cevabını aldığı “Sahra hastanesi” fikri yine belediye tarafından görmezden geliniyor.
Kentte gittikçe artan vaka sayıları ve bunun yanında evde izole olması gerekirken dışarda olan pozitif hastaların yaydığı tehlike göz önüne alındığında sahra hastanesi fikri oldukça tatmin edici görünüyor. Nitekim ön görülen alan fuar alanı olarak ele alındığında hastalar için sadece yatak olması bile pozitif hastaların izole şekilde kalarak tehlike yaymasına engel olacaktır.
Ayrıca bilinmelidir ki bahsi geçen pozitif olmasına rağmen dışarıda tehlike saçan hastaların hemen hemen hepsinin tek derdi geçim. İşe gitmezsem nasıl karnımı doyururum? ailemi nasıl geçindiririm? düşüncesi ile işe gitmek, çalışmak zorunda olan vatandaşlarımız için belediyenin, izole gün ve hane sayısına yetecek miktarda gıda desteği sağlaması hastaların dışarı çıkmamaları için büyük bir sebep olacaktır.
Yazdığım konuların bugünün şartlarında çok zor görünse de biz kısa sürede çözüme kavuşmasını temenni edelim. Yazamadığım o kadar çok konu var ki. Şanlıurfa’nın o kadar çok derdi var ki. Ah Urfam vah Urfam.