Connect with us

YAZARLAR

Çok Şükür Urfa’nın da Gettosu Oldu

Published

on

Serhat Gerger

Dönemin başbakanı Suriye belası başımıza açıldığı ilk zamanlarda, ‘Tevbe Suresi’ni okumuştu. “la tahzen innallahe meana”- “Üzülme Allah bizimledir” denilerek; Bu yola başlarken Suriyeli kardeşlerimize kucak açmamızın şanı, şerefi torunlarımıza miras kalacak diyorlardı. Çok şükür torunlara yetişmeden koskocaman bir problemimiz oldu.


Resmi verilere göre Türkiye’de son 8 yılda 1 milyon 150 bin Suriyeli bebek dünyaya geldi bir de bunların kayda geçmeyenleri var. Doğumlar bu hızla devam ederse çok yakın tarihte ülkemizde her 10 kişiden birinin Suriyeli olması kaçınılmaz bir gerçek.Türkiye, dünyanın kıskandığı bir ülke! olmak istiyorsa önce şehirlerindeki Suriyeli meselesini çözmeli ve buna eğer mümkünse ŞanlıUrfa’dan başlamalı.

Bu sorunun kangren haline gelmesi, ülke genelinden çok daha erken Urfa’da başlayacak gibi.Peki, bu durum neden bu bir sorun haline geliyor ve çözüm bulunması gerekiyor biliyor musunuz?Şehrin demografik yapısı hızla değişmeye başladı bile, Şehirde kuyumcudan amelesine, seyyar satıcıdan, iş adamına kadar, her sektörde artık Suriyeliler söz sahibi oldular. Ticaret yapıyorlar ama vergi yok, denetim yok, ceza yok, zabıta dokunmuyor. Suriyelilerin konforu için Sadece Suriyeli hastalara bakılan özel sağlık poliklinikleri, Özel Suriyeli doktorları var çok rahatlıkla da kayıt dışı çalışıyorlar.

Ne acıdır ki; bizler kendi şehrimize yabancılaşıyoruz. Yaşadığımız mahalleleri, semtleri biz değiştirmek durumunda kalırken, onlar taşındıkları daireye hızlıca 3-4 aile birden yerleşip, 2 yıl geçmeden de tüm apartman Suriyeli ailelerin yaşadığı bir bina haline gelmiş oluyor, bunu önce sokak sonra mahalle takip ediyor, en sonunda da tamamen kendi yaşam alanları oluşturuyorlar. Sadece kendileri varmış gibi rahat ve bencil bir halde umarsızca yaşıyorlar.

Yıllarca Kürt sorunun en temel konuları, onlar için sorun değildi hiçbir zaman da olmayacaktı. Çünkü onların kendi okulları var, radyoları var, gazeteleri var, Suriyeli müzisyenlerinin canlı müzik yaptığı Suriyelilerin eğlenmek için gittiği eğlence mekânları var, iş yerlerinde kendi dillerinde reklam tabelalarını asıyorlar.Şehrin aile yapısı ve bütünlüğü de değişmeye çoktan başladı bile.Urfalılar savaş ganimeti toplamış gibi iyilik yaptığına sığınarak ikinci eşle evlenmeyi normal bir durum olarak görmeye ve Suriyeli kadınlarla evlenmeye başladılar, Suriyeliler de asla direnmeden bir şekilde gelişen bu durumu çaresizce kabul ettiler.

Fakat ilk bakışta çözüm gibi görünen ama esasında hiç bir doğru yanı olmayan bu durumda, nefreti, aitlik ve sahiplik duygusuyla pekiştirerek büyüyen çocukların doğması ve gelecekte o çocukların biyolojik babalarından kalan mirasları için öz-üvey kardeş kavgalarının başlatması hiç uzak bir olasılık gibi görünmüyor.İşsizlik oranı almış başını gitmiş bir şehirde, ucuz ve kayıtsız Suriyeli işçiler nedeni ile açlıkta Urfa halkını vurmaya başladı. Şehirde kayıt dışı bir nevi köle gibi 11-12 saat Suriyeli çalıştıran ahlaksız işverenler türedi, bunu durdurabilmek için fıkralara konu olacak şekilde Suriyeli işçi çalıştıranlara teşvik verilmeye başlandı, utanmasalar Türk vatandaşını işten çıkarıp yerine çalıştırılmak üzere Suriyeli işçi alana 2 kat destek verilecek.

Mülteciler gittikleri ülkelerde, hukuki statüleri, hakları en güvencesiz haldeyken bizim ülkemizde durum biraz farklı ilerliyor. Bayramlaşmak için Suriyeye gidip tekrar geri dönebilenler mi dersiniz?, hastanelerde ücretsiz tedavi görebilenler mi dersiniz? Şehirlerin her parselini sahipleriymiş gibi hal takınanı mı dersiniz?.İşin en acısı da onlar bile bu ülkede yaşamak istemiyorlar. Bu özgürlüklerine rağmen ‘Kapıyı açıyoruz’ dediğimiz an hepsi Avrupa sınırına akın edip, denizlerde botlarla ölümü göze alarak bu ülkeden kaçmaya çalışıyorlar.

Sayıları 7 milyona ulaşan misafirlerimize açtığımız kucak kapanacak gibi görünmüyor, böyle giderse, torunlarımıza bırakacağımız bir şan da şerefte kalmayacak. Çok değil birkaç sene sonra; iş işten çoktan geçmiş olacak ve üzgünüm; Şam’da namaz kılmaya gideceğiz diye sevinenler abdestinizi tazeleyin, buyurun cenaze namazımıza…